19 Nisan 2010 Pazartesi

where does this sümük come from?

hello. ay em from tekirdağ...

hastayım dostlarım;

elalemin nisan mayıs aylarını görende gevşeyen gönül yayları bende halen sabit duruyor. bende gevşeyenler sinüs yayları... havanın güzelliğine nasıl aldandıysam yaka bağır açıp attım kendimi yollara, ciğerlerimi üşüttüm zahir ki beşir gibi köh köh öksürmek ile sümük temizlemek arası yoğun bir aktivite içerisindeyim.

koca kış sarınıp sarmalanıp hasta olmadıktan sonra şu güzel havalarda şifayı kapmak kadar insana ne koyar ki? (beni bu güzel havalar mahvetti diyerek iyice geyiğin de dibine vurayım ki ne kadar yaratıcı olduğumu cümle alem görsün.)

o güzelim bebek poposu gibi hassas cildimi vicks denen mucizevi hayat iksiriyle sıvadığımdan dolayı klavyem dolan vücut sıvılarım tuşlara bastıkça kanon yapıyor adeta.

bilimsel bir açıklama arzulamıyorum ama nereden geliyor bu sümük? yok mu vanası? ay sonu faturası kaç gelecek? burun spreyleri derman olmaz oldu, tuvalet kağıdı rulolarından dağ yapıp üzerine tüy diktim, vicks sıvalı cemalim aydan görünen ilk insan uzvu oldu. bunlara rağmen olmadı, kurtulamadım.

bu kayda 09.04.2010 tarihinde başlamışım, sonra kenara atmışım. düşünün ki o günden beriye akan sümüğümle barajları, öksürüğümün şiddetiyle rüzgar türbinlerini doldurup evinize giren elektirik olabilirdim, olmadı. hep kaynak israfı, hep milli servet ziyanlığı...

neticede varacak bir nokta bulamıyorum. giriş gelişme sonuç adettendir.
sonuç; fırrrrrrrrrkkk....

1 yorum: